Bugün kafayı üçlemelere taktım sanırsam. Bu kez yazdığım üçlünün ortak noktası sezon başında Le Mans takımından, daha büyük takımlara transfer olmuş olması. Üçlüye bakarsanız Le Mans ‘ın şu anda ligde düşmeye oynadığını düşünebilirsiniz. Ancak Le Mans her zaman olduğu orta sıralarda… Bu üç adamın yerine de çok önemli ve maliyetli transferler yapmadan…
Bizim takımlarız üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak; Fenerbahçe’nin Aurelio ‘yu kaybettikten sonra yaşadığı zaafları düşünmek yetiyor. Belki Le Mans takımı şampiyonluğa oynamıyor olabilir, bu Fenerbahçeyle arasındaki çok önemli bir farktır ancak potansiyel ve maddi olanaklar bakımından da Le Mans, Fenerbahçenin hayli gerisinde…
En baştan başlamak gerekirse, Le Mans takımı 2007 başında da benim çok beğendiğim ve büyük bir takıma transfer olmasını beklediğim Ismaël Bangoura ‘yı yaklaşık 5 milyon euro karşılığında Ukrayna takımı Dinamo Kiev’e satmıştı. Bu sezon başında ise üçlemenin kahramanları büyük takımlara satılmıştı. Sidi Keita ‘yı Barcelona ‘ya satarak ortasahasının en önemli oyuncusunu kaybeden Sevilla, daha Mayıs ayında Le Mans’ın en yüksek profilli oyuncusu Romaric ‘i 8 milyon euro karşılığında transfer etmişti. Ardından Sessegnon Temmuz ayı başlarında, yaklaşık 10 milyon euro karşılığında PSG ‘ye transfer oldu. Orta sahanın neredeyse her yerinde oynayabilen Beninli oyuncunun, özellikle sol kanat performansını çok beğendiğimi eklemek isterim. Üçlemenin son kahramanı Samassa ise, 26 Ağustos’ta Marsilya’ya transfer oldu. Geçen yıl 15 maçta sadece bir gol atmasına rağmen, ilerde iyi golcü olacak hissi uyandırıyordu.
- Stéphane Sessegnon
Bu oyuncuların takımdan ayrılmasının ardından kadro profilinin zayıflamasını beklersiniz. Sonuçta bu Le Mans, Marsilya ve Bordeaux değil, hele hele Lyon hiç değil. Ancak Le Mans kadrosunda bu sezonda çok önemli oyuncular barındırıyor. Bu oyuncuların bir çoğu genç ve gelecek vaad ediyor. Mathieu Coutadeur, Gervinho, Modibo Maiga,Thorstein Helstad ve Ibrahima Sory Camara takımın önemli oyuncuları ve bir sonraki büyük takım yolculuğunda bulunmaları pek muhtemel. Özellikle Mathieu Coutadeur, İniesta’ya benzeyen stiliyle büyük takımların çoktan gözlemi altına girmiştir.
Banlieue 