“Yeni Zidane” arayışları…

Dün yazdıklarımla, bağlantılı aslında şimdi yazacaklarım. Kaldığım yerden, devam gibi biraz. Domenech’in Fransa’sından memnun olan birilerini bulmak çok zor. Fransız hoca sürekli eleştiriliyor. Domenech’in oyun anlayışı, kadro seçimi, oynattığı taktik ve yaptığı oyuncu değişiklikleri… bunların hepsini eleştirmek mümkün. Ancak Fransa’da yanlış olan sadece bunlar değil… Bütün Fransa 3 yıldır çok büyük bir hatanın peşinden sürükleniyor.

Fransa’nın aşamadığı hata “Yeni Zidane” arayışları. Domenech 5 yıldır Fransa’nın başında ve son 3 yıldır Fransa’ya yeni bir Zidane bulmaya çalışıyor. O bunun peşinde koştukça, milli takım ilerleyemiyor. Fransa, bugün belkide Brezilya’dan sonra en geniş -kaliteli- futbolcu havuzuna sahip ülke. Fransız takımlarının neredeyse tamamı altyapı konusunda müthiş işler başarıyorlar. Giden oyuncunun yerine, altyapıdan yenisini monte ediyorlar. Bir diğer yandan da, Fransa milli takımı için Afrika asıllı oyuncular devşiriliyor. Bu kadar geniş bir futbolcu havuzundan; Zidane sonrası bir sistem kuramadı Domenech. Yeni bir oyun anlayışı geliştiremedi. Zidane’ın futbolu bırakmasıyla taktik dizilişte onun boş kalan yerine sürekli birilerini dener oldu Domenech. Buna en güzel örnek, Ribery’nin kanatta değil de Zidane’ın mevkisinde oynatılması gösterilebilir…

Suç sadece Domenech’te değil tabi…Fransa’da medyanın da “Yeni Zidane” arayışı bitmek bilmiyor. Zizou’nun oynadığı pozisyonda  parlayan her genç yetenek için “Yeni Zidane” yakıştırması yapılıyor. En son bu yakıştırmayı Yoann Gourcuff’a yaptılar. Oynanan Litvanya maçları Gourcuff’tan yeni bir Zidane yaratmanın ne kadar anlamsız ve olağandışı olduğunu göstermiştir. Gourcuff bambaşka bir oyuncu ve onun yeteneğinden farklı bir bakışla yararlanmak gerekiyor.

Samir Nasri, ortaya çıktığında  Nasri’nin Zidane ile olan benzerlikleri Fransızları ümitlendirmişti. İkisi de Marsilyalı, ikisi de Cezayirli, ikisi de aynı pozisyonda oynuyordu. Eee daha ne? Ancak işler böyle değildi tabi. Nasri şu an milli takımda yedek kalıyor. Zidane yükünün milli takım anlamında altında kalmış oldu.

Fransızların, Zidane beklentilerine en fazla cevap veren ise Franck Ribery oldu. Milli takımı taşıdı son iki maçta. Müthiş goller attı. Ancak o da “yeni Zidane” falan değil… Umarım Fransızlar bunu anlarlar. Çok farklı tarzlara sahip oyuncular Ribery ve Zidane. Zaten dünki yazımın sonunda da belirttiğim gibi “Zidane yenilenebilir” bir şey değil…

Fransa, ya Domenech ile, ya da Domenechsiz en kısa zamanda bu arayıştan vazgeçmeli. Zidane’sız bir bakış açısı yakalamak zorundalar. Yazık oluyor bu kadar yetenekli oyuncunun bulunduğu bir ülkenin milli takımına. Ortasahası ile çok övülen İspanya kadar ortasaha kalitesine ve seçeneğine sahip bir ülke Fransa. İspanya müthiş işler çıkarırken amiyane tabirle Fransa yerlerde sürünüyor.

“Yeni Zidane” olmadı, olmayacak. Zaten şu yeni Pele, Maradona işlerine baştan aşağı karşıyım. Brezilya bulabildi mi yeni Pele’sini? Benim düşüncemi çürütecek işler çıkaran bir Messi var. “Yeni Maradona” tanımlamasının altında ezilmeyen. Ama henüz Maradona’nın yaptıklarını yapamamıştır. Bunları başarıp, futbola vedasını Maradona gibi yapmasa bile  Messi, benim için yine de “Yeni Maradona” değildir. Çünkü artık Maradona, “Eski Messi” olacaktır… ;)

Yorum bırakın